Dün film günü yapmaya karar verdim. Malum dizilerimi hemen tükettiğim ve biriken de baya filmim olduğu için başladım izlemeye. Önce eğlenceli çıtır çerez bir şeylerle başlamak istedim ve güzel olduğunu duyduğum This Means War'ı açtım. (Tabii ki sadece 2 film izlemedim ama buraya yazmaya değer bulduğum 2 tane)
Çok hoş eğlenceli bir film. İki yakışıklı ajanın bir kadını elde etme yarışı, adından da anlaşılacağı gibi. Yalnız Reese Witherspoon benim düşündüğüm kişiyi seçmeyince biraz canım sıkıldı aslında :). Görüntüler güzel, adamlar güzel, kadın güzel tam benim sevdiğim tarzda eğlencelik!!
Aslında Reese Witherspoon'u nedense sevmem, ama belirtmeliyim ki bu filmde muhteşem!! O kıyafetleri, ayakkabıları, sarı saçlarıyla kesinlikle çok güzel görünüyor! Fiziği çok düzgün ve oldukça genç görünüyor...
.jpg)
Shame'e gelecek olursak, hakkında çok şey duyduğum bir filmdi. Gerçekten övgüyle bahsedildiğini okudum. Michael Fassbender'i zaten Inglourious Basterds'ten beri çok beğenir ve takip ederim. Yalnız filmi ilk izlemeye başladığımızda Michael Fassbender'i çıplak halde görünce nasıl bir utanç diye düşünmeye başladım tabii ki :). Film oldukça durağan, görüntüler genelde gri tonlarda, ama izlemekten kendinizi alamıyorsunuz. Oyunculuk çok iyi ve acaba ne olacak merakı da var tabii. Michael Fassbender çok etkileyici!
İlginç olan filmin bazı kısımları porno filme benziyor. Çoğunlukla Brandon Sullivan'ın(Michael Fassbende) seks hayatını anlatıyor diyebilirim :). Adam porno izlemediği zamanlarda seks yapıyor bu konuda da ciddi sorunları var. Carey Mulligan'ın da çok az rolü var ama sesi çok güzelmiş.
Diyeceğim o ki değişik bir film, ilginç bir tecrübe ama iki kardeşin bu ilginç tavırlarının altında yatan sorunun anlatılmasını tercih ederdim. Bir anda bitip bir sona bağlanmaması da beni biraz sinir etti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder