13 Aralık 2012 Perşembe

The Bourne Legacy 2012- Hope Springs 2012

The Borune Legacy hayal kırıklığı! Bourne ismini duyunca tabiki o muhteşem 3'lü seriden dolayı muhteşem bir film bekliyordum. Fakat bu film Bourne serisinin yanına bile yaklaşamaz maalesef bırak Legacy olmayı :)... 

Yıldızı yeni parlayan Jeremy Renner'ı beğenirim aslında, Avengers'ta izlemekten keyif almıştım bu yüzden oyunculuğuna bişey diyemem.... Film bir kere çok durağan, bir hareket görmek için bekliyorsunuz, ancak sonunda bir kaç sahneyle yetiniyorsunuz . O action sahneleri de zaten bir sürü eksikle doluydu, güzel doyurucu sahneler değildi. Ben anlayamıyorum Borune gibi bir referans film varken elde nasıl bu filmi hiç yapamazlar. Bana verseler ben bile çekerdim daha güzelini :). 


IMDB


Meryl Streep'i görünce tabiiki Hope Springs'i izlemek istedim hemen. Meryl Streep'e The Devil Wears Prada filminden beri hayranım. Oynadığı bütün filmleri de izlemeye çalışıyorum. Fakat film son derece sıkıcıııı:( 

Orta yaş üstü bir çiftin evliliklerinin artık sadece ev arkadaşı şekline dönüşmesi ve kadının bundan mutsuz olması üzerine bunu değiştirmek için bir psikolog bulmasını ve bu uzaklığı aşmaya çalışmalarını konu alıyor. Kadın çok mutsuz fakat öyle ev arkadaşı gibi yaşayıp mutsuz olacağına neden boşanmadığı soru işareti!! Çünkü adam bunu değiştirmek için hiçbir şey yapmak istemiyor ve birbirlerine dokunamıyorlar bile... 
Neyse sonuç olarak çok sıkıcıydı, boş yere vakit kaybetmeyin!!


26 Kasım 2012 Pazartesi

The Dark Knight Rises 2012

Kesinlikle benim için büyük bir hayal kırıklığı oldu... Çünkü bir önceki Batman filmine hayran kalmış ve büyük bir keyifle izlemiştim. Tabii bu filminde aynı şekilde devam edeceğini düşünmüştüm ama bence tam bir komedi olmuş!! Filmde eksiklikler ve hatalar o kadar çok ki nereden başlasam bilemiyorum...

Öncelikle Jokersiz bir Batman filmi sanırım bana biraz yavan geldi. Tabii ki sürekli Jokerle yapamazlar filmi ama gene de ben öyle hissediyorum...
Film çok uzundu bazı yerlerinde dikkatim dağıldı ve filmden koptum, aralarda izlemediğim kısımlar var yani!! Bu kadar güçsüz bitik bir Batman olmamış, maalesef Christian Bale'de yaşlanmış galiba ve hiç tatmin edici bir Batman ortaya koyamamış!! Yani bir süper kahraman filmi izliyoruz biraz insan dışı bir güç görebilirdik Batman de, ama nerdeee... son derece bitik, güçsüz pek zeki olmayan bir süper kahraman olmuş!! Tom Hardy'nin canlandırdığı kötü adam Bane'de son derece uyduruk bir karakter olmuş... Filmdeki en güzel şey oyunculuğu ve güzelliğiyle Anne Hathaway'di!! Sadece onun kullandığı motorsiklet bu denli bir filme uygundu!! 

Filmdeki diğer çekimsel mantık hatalarına gelecek olursak: şehrin kurtulmasından bahsederlerken ortada şehir insanı olarak görülen sadece 1 otobüs dolusu yetim çocuktu. Sanki şehirde başka insan yok... Koskoca Batman hapsedildiği yerin altındaki hapishaneden tırmanarak kaçmayı bir türlü başaramıyor, başaramadığı gibi ipe bağlı olarak düşerken ipten tutunup neredeyse belini kırmamak aklına gelmiyor :) Sonra Batman'in müthiş güzel bir hava aracı var ama bu aracın manevralarını Batman'in sağa sola yaptığı kafa hareketleriyle bize yansıtmışlar, tıpkı Dünyayı Kurtaran Adam'da uzay mekiğinin inişe geçtiğini öne doğru eğilerek vermeye çalıştıkları gibi :)) Bütün polisler şehrin altında mahsur kalıyor ve Batman dönene kadar kimsenin aklına girişi kapatan kayaları patlatmak gelmiyor :)) Şehirde yaşanan savaş esnasında Bane'in takımı son derece etkili silahlarla ateş ederken yerde çatapat patlar edasıyla bize izletiyorlar, her hangi bir yıkım ya da insan ölümü olmuyor :)) En komiği ve beni hayrete düşürense Nükleer bir bombayı Batmanin hava aracıyla yere çarpa çarpa alıp götürmesi ve sonra götürüp şehirden uzakta denizin üzerinde patlatması ve buna karşın şöyle bir replik "ohh şehirden uzakta patladı, yaşasın" :)))) Bu insanlar Nükleer bombayı ne zannediyorlar, nükleer serpintiden haberleri yok sanırım :)) Bence biraz 24 izlemeleri gerekli :)


Son derece eksik, hatalı ve kötü bir Batman filmi olmuş hiç yakışmamış... Büyük hayalkırıklığı...

Not: Filmde bir ara Liam Neeson'ı gördüğümde kendime gelip işte güzel bişeyler olacak diye sevindim fakat o da sadece 5 dakika göründü :(


IMDB



14 Kasım 2012 Çarşamba

666 Park Avenue - TV Series 2012


Dün ilk bölümünü izlediğim ve çok etkilendiğim bir dizi 666 Park Avenue!! One Tree Hill’den hatırladığımız Robert Buckley sayesinde haberdar olmuştum bu diziden, tabii ki başlamadan önce biraz bölüm birikmesini bekledim ;)… Dizi de ayrıca tanıdık bir sima daha var: Lost’taki adıyla nam ı diğer John Locke yani Terry O’Quinn. Genelde bu adamın oynadığı dizilerde hep bir gizem söz konusu oluyor… Hawaii Five-O ya katıldığında da gene bir gizemler kralı durumu vardı. Ama oyunculuğunu çok beğenirim ve çok başarılı bulurum…

Dizi son derece ilginç, isminden de anlaşılacağı gibi şeytani bir durum söz konsu. Biraz Supernatural’deki şeytanla anlaşma olayına benzer bir konu var gibi ortada. Henüz 1. Bölümü izlediğim için çok detaylı çözebilmiş değilim!! İzlerken bana ayrıca Şeytanın Avukatı filmini de hatırlattı… Şu anda yayınlanan onlarca polisiye filmdense değişik konusuyla bu dizi baya tutacağa benziyor.

Konudan biraz bahsedecek olursak, genç bir çift son derece görkemli ve lüks bir binaya yönetici olmak için başvuruda bulunuyorlar. Binanın sahibi bizim John Locke ve eşi. Genç çift yönetim işini alıyor ve binaya taşınıyorlar genç kadın (Rachael Taylor) tarihe meraklı bir mimar ve garip bazı şeyler hissetmeye ve fark etmeye başlıyor… Filmin başında ve arada da bazı anlaşması dolmuş ölümlere rastlıyoruz… Dediğim gibi oldukça ilginç bir dizi!!

Şiddetle tavsiye ederim…

IMDB




Skyfall 2012

Küçüklüğümden beri James Bond filmlerini çok sevmişimdir, hepsini de izledim!! Fakat benim için gerçek Bond Pierce Brosnan'dır!! Onun oynadığı Bond filmlerini çok daha keyifle ve gerçekten o ajanmış hissiyle izlemişimdir... Daniel Craig ise sanki fazla sarışın :) ya da uymayan bir şeyler var gibi, yaşlanmışta...

Gelelim filme; açıkçası ben çok aradığım gibi bir Bond filmi bulamadım. Film çok uzundu, aksiyonu ve heyecan duygusu azdı... Yani bir Mission Impossible 4 etkisi yaratmadı!! İzlerken sıkıldım mı? Hayır ama çok tatmin edici de olmadı!!

Filmde en etkileyici bulduğum şey Javier Bardem'in oyunculuğu oldu, çirkin olmasına rağmen :). Gerçekten çok başarılı bir oyuncu olduğunu göstermiş... 

Spoiler olacak ama filmin sonunda M'in ölmesine de sinir oldum. Yani bu filmlerle bütünleşmiş bir karakterdi. Ölmemeliydi! Diğer Bond filmlerini nasıl eskisi gibi izleyeceğim bilmiyorum :(

Çok beklentiye kapılmadan gidilip izlenebilir...


IMDB



9 Ekim 2012 Salı

Taken 2 2012

Hastası olduğum Taken filminin ikincisi nihayet gösterime girdi!! Tabiki cuma günü hemen gidildi! Benim bu filme karakterlere bildiğiniz üzere özellikle Liam Neeson'a büyük zaafım var. Yanii bu filmi de çok beğendim!!

Liam Neeson haliyle yaşlandığından biraz formdan düşmüş gibi geldi bana ilk filme göre. Dövüş sahnelerinde öyle hissettim. Ayrıca her zaman seri filmlerin ilki daha güzeldir, bu fikrim değişmedi tabiki. Birincisi daha muhteşem daha planlı v.s... Ama bu ikinci filmi de eminim defalarca izleyeceğim :) Filmden çok bahsetmek istemiyorum herkes gidip izlemeli bence!!
Söylemeden geçemeyeceğim 2 filmde de kalıplaşmış ve benim çok hoşuma giden replik: Kim! Listen to me carefully! :)))

Filmin tabiiki İstanbul'da çekilmesi çok hoşuma gitmişti, İstanbul'un büyük bir tanıtımı olacağını düşündüm fakat pek öyle olmamış... Çok sinir olduğum bir kaç şey varkii.... İlk olarak filmde otel dışında sokakta görünen kadınlar hep kara çarşaflı!! Yani evet Eminönü çevresinde belki daha çok var ama sokaktaki herkes değil en azından!!! Bu filmin bizim artık geliştiğimizi göstereceğini düşünürken pek öyle olmadı maalesef!! İkinci olarak kullanılan polis arabaları artık kullanımda bile olmayan bir marka, unutmuşum bile ben o arabaları markasını hatırlayamıyorum... Keşke böyle şeyler olmasaydı da daha çok gurur duyarak izleseydim filmi :(

Merak ediyorum Skyfall İstanbul'umuzu nasıl yansıtacak! Endişeyle bekliyorum doğrusu!!

IMDB







26 Eylül 2012 Çarşamba

The Avengers 2012


Aslında fantastik filmleri çok sevmiyorum, ya da hepsini sevmiyorum... Mesela Stark karakterini sevmeme rağmen Iron Man filmlerini izleyemedim, sevmedim. Bunun yanında en sevdiğim filmlerden birisi The Incredible Hulk... Gerçi Edwart Norton'un bunda etkisi büyük olabilir :) Bence gelmiş geçmiş en iyi Hulk Edwart Norton... Keşke bu filmde de Hulk o olsaydı diye içimden geçirmedim değil!!

Gelelim filmimize; gerçekten güzel bir film olmuş, beğendim. Bütün kahramanları bir arada görmek onların ortak olarak düşmana karşı beraber çalışması falan benim çok hoşuma gitti. Samuel L. Jackson kesinlikle bu rollerin adamı. Bu tarz filmler dışında izlediğim bütün filmleri çok kötüydü ama bu tarz rollerde çok başarılı buluyorum.

Stark karakteri inanılmaz bir renk ve eğlence katıyor diye söylemeye gerek yok sanırım. Ayrıca  ilk Captain America filmiyle konu bütünlüğü kurmaları falan da hoşuma gitti. Özellikle sonlarda Hulk'la ilgili bir sahne var ki belki yarım saat gülmüşümdür. Süper kahramanları seviyorsanız mutlaka izleyin derim ;)

IMDB




18 Eylül 2012 Salı

The Cabin in The Woods 2011

Genelde buraya çok beğendiğim dizi ve filmleri yazmaya çalışıyorum ki başkaları da izlesin ve benimle aynı keyfi alabilsin diye!! Gene aynı şekilde görünüşe aldanıp bu filmi izlemeyi düşünenlerin de aynı hayal kırıklığını hissetmesini istemem...

Çok merak ettiğim bu film, gayet normal bir şekilde bir grup gencin uzakta bir dağ kulübesine tatile gitme hazırlığı ile başlıyor... Diğer tüm gerilim filmleri gibi bir havası var! Zaten Chris Hemsworth'u ve bazı tanıdığım simaları görünce daha da keyiflenmiştim kesin güzeldir diye. Ama izledikçe kötüleşti izledikçe çekilmez oldu, zorla sonuna kadar izledim çünkü acaba nereye bağlıcaklar diye çok merak ettim... Sanırım onlarda bu merak duygusuna güvenerek yapmışlar filmi :)! 

Filmin başında kulübeye giderlerken garip bir tünelden geçtiklerinde bir şeylerin ters olduğunu anlıyorsunuz, zaten başında da garip bir yerde bilim adamı gibi tipler görüyorsunuz... Ben daha mantıklı olarak bir deney falan yapıldığı fikrine kapılmıştım ama bundan daha saçma bir şey çıktı, gene de izlemek isteyenler olursa diye söylemiyorum tüm detayları ama bence izlemeyin sakın!!

Son derece hayal kırıklığına uğradım, yani değişik bir şeyler yapacağız diye iyice saçmalamaya başladılar:)! Chris Hemsworth gibi beğendiğim daha önce iyi yapımlarda rol almış birisinin de böyle bir projeyi kabul etmesini aklım almıyor. IMDB de aldığı 7.4 rating i ise hiç aklım almıyor...

IMDB



16 Eylül 2012 Pazar

Battleship 2012


Dizilerin bana dayanmadığı şu günlerde bir süre tekrar filmlere dönmeye karar verdim. :))
Battleship'i sinemada izleyemediğim için çok üzülmüştüm ama hiç gerek yokmuş.  Biraz hayal kırıklığına uğradım çünkü. 

Birincisi filmi izleme nedenim olan Liam Neeson'ın çok az rolünün olması, ikincisi uzaylıların dünyayı işgal etme cabasıyla ilgili olması (ki bu tür konular bana hep çok komik gelmiştir). Gerçi yapımcılar da artık konu sıkıntısı çekiyor değişik filmler yapabilmek için bu tür   şeylere başvuruyorlar sanırım. Belki Liam Neeson başrolde olsaydı konuyuda daha farklı işleselerdi daha güzel olabilirdi. 

Gerçi filmin çokta hakkını yemek istemem savaş taktikleri ve görsellik güzeldi. İzlenebilir ama çok şey beklememek lazım, belki benim beklentim yüksek olduğu için de çok beğenmemiş olabilirim...


29 Ağustos 2012 Çarşamba

Alphas 2011

İlk bakışta Heroes'a benzese de bu dizi kesinlikle ondan daha güzel. En azından herkes Heroe değil :). İçinde normal insanlarda barındırıyor:)! 

Özel güçlere sahip bir grup insandan oluşturulmuş bir takım, çeşitli olayları çözmek için bir doktor önderliğinde çalışıyor. Tipler güzel seçilmiş, konular sürükleyici... Özel güçlerin işe karışması nedeniyle tipik polisiyelerden biraz daha farklı...
Maalesef sadece 2 sezon ve sezonlar 11 bölümden oluşuyor. Sanırım artık bütçeler 23, 24 bölümlü sezonlar yapmaya yetmiyor, yeni başlayan bütün diziler 10, 12 bölümlük oluyor!!

Eğlenceli hoş bir dizi...

IMDB



20 Temmuz 2012 Cuma

The Killing 2011


Dizi sıkıntısı çektiğim şu yaz günlerinde artık çok sezonlu dizi arama gibi bir lüksüm kalmadı maalesef, ben de 2 sezonlu ya da daha henüz 1 sezonluk dizilere bakmak zorunda kaldım. İyiki de bakmışım yoksa The Killing'i ve birkaç başka diziyi asla keşfedemezdim.

Bana yıllar önce izlediğim 24'ü hatırlatıyor bu dizi çünkü çoğu bölümün sonunda meraktan hemen diğer bölümü açıyorum. 24'te çok yapardım böyle, tabii onların bütün gizemleri 1 sezon sürer ve aydınlanırdı olaylar. Bu dizide ise ilk sezon 13 bölümden oluşuyor ve bir cinayeti çözmeye çalışıyorlar, aynı konu 2. sezonda da devam ediyor. Kurgu süper, inanılmaz bağlantılar ortaya çıkıyor fakat endişem bu merak duygusunu sürekli devam ettirip Lost'a benzetmesinler. Çünkü sıkılır bırakırım o zaman :(  Tabii Lost gibi sadece açıklanmayan meraklar olmuyor, çoğu soruyu cevaplıyorlar ama asıl büyük olayın merakı çok fazla! Kızı kim öldürdü!!! Şu anda 2. sezondayım çokta güzel gidiyor henüz 3. sezonu başlamamış ama umarım 2. sezonda artık pek çok şey aydınlanır. 

Başroldeki kadın karakter çok itici bir tip ama napalım dizi için katlanıyorum :) ve ortağı biraz durumu kurtarıyor :) Tabii bir de başka dizilerden hatırladığım  ve çok beğendiğim Billy Campbell var. Kasvetli bir havada geçiyor sürekli ama olayların merakı ve güzelliğinden ondan bile sıkılamıyorum...

Diyeceğim o ki eğer sizde dizi arayışı içindeyseniz mutlaka izlemelisiniz, çok güzel bir iş çıkarmışlar ortaya.  Tek sorun sadece 2 sezon olması...

IMDB

 


3 Temmuz 2012 Salı

The Uninvited 2009


2009 yılında izledim ve unutamadığım filmler arasına girdi Uninvited. Çok sansasyon yaratmamıştı hiç duymamıştım, ama izlediğimde büyülendim. İzleme hikayemizde çok komikti. Filme 2 kere başladık ve bozuk çıktığı için izleyemedik, ama izlediğimiz 15 dakka bizi bağlamıştı bile. O kadar çok merak ettimki filmi ...

Önce gayet normal bir şekilde, bir kızın annesinin ölümünden sonra yaşadığı çöküntü yüzünden yattığı akıl hastanesinden çıkışıyla başlıyor... Bu sevimli küçük kız evine döndükten sonra anlıyoruzki bir gizem söz konusu. Çünkü öncelikle kızın neden hastanede olduğundan bahsedilmiyor, kısa bir pasaj olarak bir olay gösteriliyor o da iice merak uyandırıyor.

Benim hep en sevdiğim filmler olan şaşırtmacalı sonunda ağzınızı açık bırakan bir olay olması, bu filme hayran olmama nedene oldu. Baktığımızda bir korku gerilim filmi, ama daha önceki yazılarımda bahsettiğim o klasik korku filmi klişelerinden eser yok. Gayet günlük güneşlik bir hava, çok güzel ürkütücü olmayan bir ev, düzgün normal tipler...

Yanii ben bayıldım bu filme, etrafımdaki herkese de tabiiki izletiyorum ve şimdiye kadar beğenmeyen çıkmadı. İzlememek bence büyük bir kayıp olur!!

IMDB 




26 Haziran 2012 Salı

Two Weeks Notice 2002


Mutlaka bahsetmişimdir romantik komedileri çok severim, hatta belkide Sandra Bullock sayesinde sevdim. Neden bilmiyorum bu kadını izlemek benim için ayrı bir keyif. Sadece ifadeleri, kendine has rol yorumları bile beni çok etkiliyor. Sırf bu kadın sayesinde oldukça durağan olan 28 gün filmini belki yüz kere izlemişimdir.

Bu film ise kesinlikle gene en çok izlediğim filmler arasında ön sıralarda. Sandra karşısında Hugh Grant'in oynaması da bence çok doğru bir seçim olmuş. IMDB puanının düşük olması sanırım sadece romantik komedi olmasından kaynaklanıyor, çünkü bu puandan daha yüksek olmalıydı.

Sandra bullock idealist, sabit fikirli, sinirli, çok çalışkan bir avukat rolünde. Hep karşı çıktığı çarkın bir parçası olan George Wade'in(Hugh Grant) şirketinde bir tesadüf sonucu çalışmaya başlıyor. Fazla dile getirilmeyen bir aşk ve bu sırada ikili arasında oluşan komik olaylar kendini keyifle izlettiriyor!!

Sıkıldığınız bir anda bence neşenizi yerine getirebilir...


IMDB http://www.imdb.com/title/tt0313737/ 





14 Haziran 2012 Perşembe

The Ugly Truth 2009


Bir oyuncuyu bayıldığım bir filmde gördükten sonra genelde hemen diğer filmlerini de araştırırım. İşte The Ugly Truth'tan bu şekilde haberim oldu!! Gerard Butler'ın hastasıyım, Katherine Heigl'ı ise bu filme kadar tanımıyordum. Tabii daha sonra başladığımda Greys Anatomy'de gördüm ama o zaman henüz izlememiştim.

Abby(Katherine Heigl) kontrol manyağı birisi ve bir televizyon kanalında yapımcı. Mike(Gerard Butler) ise Abby'nin kabul edemeyeceği kadar rahat bir program suncusu. Mike bir şekilde Abby'nin çalıştığı kanalla anlaşıyor . Mike'ın Abby'e çok beğendiği komşusunu ayarlayabilmesi için yardım etmesi üzerine bir anlaşma yapıyorlar. Hem komik hemde çok keyifli anlar o zaman başlıyor.

Katherine Heigl gerçekten çok başarılı, özellikle bir sahne var kiii yaptığı rol inanılmaz gerçekçi :)!! Gerard Butler'a zaten diyecek söz yok, hem görüntüsü hem oyunculuğu mükemmel. Aralarında başlayan aşkta çok güzel anlatılmış.

Bu film kaçmaz!! Ben ilk 3 gün üst üste izlemiştim :)!!

IMDB http://www.imdb.com/title/tt1142988/




11 Haziran 2012 Pazartesi

Dear John 2010


Sanırım aşırı bilimkurgu dışında tüm film türlerini seviyorum. Aşk filmleri de bu türlerin başlıcalarından. Dear John'un direk aşk filmi olduğunu düşünmemiştim, isminden sanırım, ama çok beğendim.

Channing Tatum'u pek tanımıyordum. Step-up'ta izlemişim daha önce halbuki, ama farketmemişim. Sonra bu filmde benim için yükselen bir yıldız haline geldi :). Değişik ve hoş bir tipi var, oldukça başarılı buluyorum ve hemen takibe aldım tabikii!! 2012'de beklediğim tam 4 filmi var, bunlardan The Vow'u izledim bilee...

Bu film öyle yumuşacık ve hoş bir anlatımda olmuşki... İzlerken büyülendim. Müzikler, görüntüler çok başarılı...  Amanda Seyfried izlemek ne kadar hoşmuş meğerse, yakın yüz çekimleriyle! Ayrıca sesinin de çok güzel olduğunu bu filmde öğrendim, daha önce bir kaç soundtrack seslendirmiş ama ben bilmiyordum. Dear John için de çok güzel bir şarkı söylüyor.

Aslında baktığınızda aşklarının büyük bir kısmı birbirlerinden uzakta ve mektuplarla geçmesine rağmen, ben o anlatmak istedikleri duyguların hepsini buldum filmde. IMDB puanı çok yüksek değil tabiiki, aşk filmlerinde zaten pek yüksek puanlar olmuyor genelde, ama benim çok sevdiğim bir aşk filmi oldu.

Siz ne düşünürsünüz bilmem!!

IMDB http://www.imdb.com/title/tt0989757/ 




7 Haziran 2012 Perşembe

Wicker Park 2004

Şaşırtmacalı filmleri çok severim, son dakkaya kadar bir şeyleri çözemezsiniz ve tam sonunda öyle birşey çıkar ki kalırsınız. Aşk filmlerinde çok rastlamamıştım öyle filmlere taakii bir arkadaşım bana bu filmi önerene kadar... Gözden kaçırmışım çünkü film 2004 yapımı!

Film şimdiki zamanda başlayıp sık sık geçmişi anlatıp çok güzel bir kurgu sergiliyor. Aslında konu bahsedilecek gibi değil, büyüsü kaçabilir hemen. Ama kısaca, birbirine aşık olan iki insanın bir şekilde birbirinden ayrı düşmesi ve adamın (Josh Hartnett) 2 yıl sonra bir şekilde kadının (Diane Kruger) izini bulmasıyla oldukça karışık bir hal alan aşk hikayesi. Tabii böyle anlatınca çok düz oldu ama oldukça etkileyici şekilde anlatılıyor. 

Gerçi aşk hikayelerinde bir türlü kavuşamama durumu çok fazla işlenen bir konudur. Birde -filmi izlerseniz göreceksiniz- bu kadar kıl payı birbirlerinden uzak kalmaları falan çok fazla. Aslında filmi izlerken bir taraftan sinirlendiğimde oldu. Artık gerçeği öğrensinler diye çok sabırsızlandım :). Ama sonunda he rşey açığa kavuştu ve mutlu sonla bitti bende rahatladım...

Sonuç olarak güzel bir filmdi, arşive bir film daha kazandırmış olduk. Şaşırtmacalı film sevenler mutlaka izlemeli, ben çok severimde...

4 Haziran 2012 Pazartesi

Bu Hafta Vizyona Girenler 01.06.2012

Prometheus 2012



"Prometehus ile çığır açan yeni bir mitoloji yaratan Scott, insan ırkının Dünya üzerindeki köklerini araştıran bir ekibin hikayesini anlatıyor. Bu serüvende evrenin en karanlık köşelerine sürükleniyorlar ve köklerimizi ararken buldukları, dünyanın sonunu getirebilecek bir şey oluyor. Artık bununla savaşıp, insan ırkını bu bilinmez tehlikeden kurtarmaları gerekiyor."


Tür: Bilim Kurgu, Gerilim
Yönetmen: Ridley Scott
Oyuncular: Noomi Rapace, Michael Fassbender, Charlize Theron
Yapım: ABD / 2012
Süre: 123 dk.
Vizyon tarihi: 1 Haziran 2012

IMDB          SEANSLAR



 Snow White and The Huntsman 2012 (Pamur Prenses ve Avcı

"Kendisini öldürtmek isteyen üvey annesi cadı kraliçeden kaçan güzeller güzeli pamuk prensesin onu öldürmek için ormanda peşine düşen avcıyla karşılaşmasını ve sonrasında yaşananları anlatıyor. Bu masalda avcı, kraliçe hem ihanet ediyor hem de Pamuk Prenses e savaş sanatının sırlarını öğretiyor..."


Tür: Fantastik
Yönetmen: Rupert Sanders
Oyuncular: Kristen Stewart, Charlize Theron, Chris Hemswortn
Yapım: ABD / 2012
Vizyon Tarihi: 1 Haziran 2012


IMDB          SEANSLAR



E Happy Event 2011 (Aramızda Bebek Var)

"Aşk, bağlılık, annelik, fedakarlık üstüne iki insan arasındaki yoğun bir beraberliğin kişileri nasıl ve nereye kadar değiştirebileceğini sorgulayan bir öykü."
Tür: Dram, Komedi
Yönetmen: Remi Bezançon
Oyuncular: Louise Bourgoin, Josiane Balasko, Thierry Fremont
Yapım: Fransa / 2011
Süre: 110dk.
Vizyon tarihi: 1 Haziran 2012



IMDB         SEANSLAR


Bellflower 2011 (Arıza Aşık)

Woodraw ve Aiden, günlerinin büyük bölümünü ateşli silahlarla ‘oynayarak’ geçiren iki sıkı dosttur. İkisi de yakın zamanda kıyametin kopacağına inanarak hayali çeteleri ‘Mother Medusa'nın da önündeki engellerin kalkacağına inanırlar. Fakat Woodraw bir anda karizmatik sarışın Milly'ye aşık olunca bu sıra dışı maceranın da yönü değişecektir… 
2011’de Sundance, Fantasia, Sitges Film Festivalleri gibi festivalleri gezen yapım aşk, sevgi, nefret, ihanet kavramları çerçevesinde gezen fantastik bir film. Yönetmenliğini Evan Glodell’in üstlendiği film ülkemizde !f 2012’nin Hit Filmler kuşağında da gösterilmişti.



IMDB          SEANSLAR





29 Mayıs 2012 Salı

The Woman in Black 2012

Veee sonunda izledim! Hakkında çok şey duydum bu filmin, çoğunlukla çok güzel olduğuydu fakat bi kısımda sıkıcı olduğundan bahsetmişti. 

Açıkçası ben hiç sıkılmadım. Hatta korkunç buldum diyebilirim. Özellikle filmin başında ki bir sahnede resmen yerimden zıpladım:). Bunun gibi birkaç sahnesi daha var. Yani korkuyu verebilmişler ama öyle çok korkunç diyemem ya da ben çok korkmadım.

Konuya gelecek olursak; gene tipik korku filmi klişesi olan büyük, ürkütücü, eski bir ev söz konusu. Bir diğer klişe gri bir hava ve bolca sis var. Ayrıca korku filmlerinde gerçekten beni etkileyen belki klişe ama aynı zamanda çok korkunç bulduğum ve bu filmde de olan şey; gözleri, kendileri hareket eden oyuncaklar, bebekler!! 
Harry Potter'ımız Daniel Radcliffe bir avukat ve daha önce bu eski evde yaşayıp ölen bir müvekkillerinin evrak işlerini yapmak üzere kasabaya geliyor. Tabiiki bu evde bir gecesini de geçirmesi gerekiyor. Evde tuhaf şeyler oluyor. Evin bulunduğu yer zaten çok ilginç, ana karaya ince bir yol ile bağlanıyor ve sular yükseldiğinde yol kayboluyor. Bu eve bağlı olarak kasabada da bir takım olaylar meydana geliyor.  Filmden çok detay vermek istemiyorum çünkü izlenmesi gerekir diye düşünüyorum. 

Yalnız bence daha önce bahsettiğim gibi korku filmlerinde sıkıntı var. Bir türlü çok iyi korku filmleri yapılamıyor, gerçi bu film biraz daha iyi olmuş ama  sonu hiç güzel değil bence. Artık filmlerde etkileyici şaşırtıcı sonlar bekliyorum hep. Bu beklentiye de izlediğim çok güzel şaşırtıcı filmler neden oldu belki ama  gidişattan çok daha önemli etkileyici bir sona sahip olması diye düşünüyorum!! 

Bence izlenmesi gereken bir film, hatta gece karanlıkta izlenirse daha da etkili olacak bir film :)!! Bu tür filmlerden hem korkan hem de seven bir arkadaşıma kesinlikle izleticem :).

IMDB http://www.imdb.com/title/tt1596365/




25 Mayıs 2012 Cuma

Bu Hafta Vizyona Girenler 25.05.2012

Men In Black III 2012 (Siyah Giyen Adamlar)

"Ajan J, Ajan K yı bulmak için zamanda geriye gittiği, uzun bir yolculuğa çıkacaktır. Zira dünyanın sonunu getirebilecek bir seri olayın fişeği ateşlenmiştir. Ajan J, zamana karşı şimdi her zamankinden daha hızlı hareket etmelidir..."


Tür: Aksiyon, Bilim Kurgu
Yönetmen: Barry Sonnenfeld
Oyuncular: Will Smith, Tommy Lee Jones, Josh Brolin
Yapım: ABD / 2012
Süre: 105 dk.
Vizyon Tarihi: 25 Mayıs 2012

IMDB          SEANSLAR


Top Cat 2011 (Sevimli Kedi İş Başında)

"Top Cat ve çetesi karşılarında dişli yeni bir polis memurunu bulurlar. Zira polis merkezi, memur Dibble nin çeteyle adamakıllı savaşamadığına kanaat getirmiş ve yanına dişli bir polis daha atamıştır. Strickland adındaki yeni polis şefi Dibble ile çeteye kök söktürmekte kararlıdır. Fakat Top Cat ve çetesi evlerini korumak için ellerinden gelen her şeyi yapacaklardır."


Tür: Animasyon
Oyuncular: Raul Anaya
Yapım: Arjantin, Meksika / 2011
Süre: 90 dk.
Vizyon Tarihi: 25 Mayıs 2012


IMDB         SEANSLAR


In The Land of Blood and Honey 2011 (Kan ve Aşk)

"1990 lı yılların başında Balkanlarda Bosna Savaşı sürerken, Sırbistan için savaşan asker Danijel, esir kampında tutulan ve savaştan da önce tanıdığı Bosnalı Ajla ile yeniden karşılaşır. Farklı etnik kökenlerden gelen ve aslında düşman olması gereken bu iki insan, geçmişten gelen duyguları ile içinde yaşadıkları zorunlu savaş koşulları arasında kalırlar. Bir zamanlar birbirleri için çok değerli olan bu iki insanın hislerini, savaşın zalimliği köreltmiştir..."


Tür: Dram, Romantik
Yönetmen: Angelina Jolie
Oyuncular: Zana Marjanovic, Goran Kostic, Vanessa Glodjo
Yapım: ABD / 2011
Süre: 127 dk.
Vizyon Tarihi: 24 Şubat 2012

IMDB           SEANSLAR


Dirty Girl 2010 (Edepsiz Kız)

"Danielle nin aykırı tavırları özel eğitime mahkum edilmesine neden olur. Bu zoraki eğitimde utangaç, gay eğilimli ve hiçbir arkadaşı olmayan Clarke ile tanışır. Clarke, azılı bir eşcinsel düşmanı olan babası tarafından askeri okula gönderileceği için kaçma isteği ile kıvranmaktadır. Böylece, ceplerinde beş kuruş olmaksızın küçük kasabadan kaçarak Kaliforniya ya doğru yola koyulurlar."


Tür: Dram, Komedi
Yönetmen: Abe Sylvia
Oyuncular: William H. Macy, Milla Jovovich, Mary Steenburgen
Yapım: ABD / 2010
Süre: 90 dk.
Vizyon tarihi: 25 Mayıs 2012

IMDB          SEANSLAR


Moonrise Kingdom 2012 

"1960 ların Yeni İngiltere sinde küçük bir kasabadan kaçan, aşık genç bir çiftin yanı sıra geride bıraktıkları kişilerin nasıl olduysa, onların kaybolduğuna ve kurtarılmaları gerektiğine inanması etrafında dönüyor. 50 sene öncesinde geçen film bir kasabada birbirine aşık iki gencin kaçması sonrasında başta kasabanın şerifi olmak üzere tüm kasaba sakinleri gençlerin kaybolduğunu düşünüp onları aramaya başlaması anlatılıyor"


Tür: Dram, Komedi
Yönetmen: Wes Anderson
Oyuncular: Bruce Willis, Edward Norton, Bill Murray
Yapım: ABD / 2012
Süre: 94 dk.
Vizyon Tarihi: 25 Mayıs 2012


IMDB         SEANSLAR

The Monk 2011 (Şeytanın Yüzü)
"Madrid de bir kilisenin merdivenlerine kundakta bir erkek bebek bırakılır. Bebeği sahiplenip kilisenin koruması altında yetiştiren rahipler, büyüdükçe dinine daha gönülden bağlanan bu delikanlıyı takdir ederler. Ambrosio Tanrıya, kiliseye inançta ve erdemde, kendisini yetiştirenleri geçerek, verdiği vaazlar yüzlerce insan tarafından dinlenen, büyük saygı gösterilen bir rahip olur. Fakat doğru yoldan asla sapmayacak gibi görünen bu genç rahip için şeytanın da planları vardır..."


Tür: Macera
Yönetmen: Dominik Moll
Oyuncular: Vincent Cassel, Sergi Lopez, Catherine Mouchet
Yapım: Fransa, İspanya / 2010
Vizyon Tarihi: 25 Mayıs 2012
Süre: 101 dk.

IMDB          SEANSLAR


Canavarlar Sofrası 2011

"Bu herhangi bir ülke ya da şehirde, sıradan bir akşamda sıradan evli çiftlerin arasında geçebilecek bir hikaye. Her şey normal gibi görünür, evli bir çift olan J. ve M., akşam yemeğinde gene evli bir çift olan K. ve D. yi misafir edecektir. K. ve D. gelir, hediyeler verilir ve salonda sıradan bir sohbet başlar. Ama bu kadar normalliğin içinde ters giden bir şeyler olduğu bellidir. Örneğin sanata dair her türlü şey yasaklanmıştır, buna karşılık nefret dolu sözler, kibirli tavırlar, hatta polisin birisini öldürmesi normal karşılanır. Yemeğe oturulmasıyla birlikte ortamdaki gerginlik de artar. Aslında dört kişi arasında dostluktan ya da sevgiden eser yoktur. Her şeyin göstermelik gibi göründüğü bu mekanda tek önemli olan haz ve tüketim duygusudur..."


Tür: Dram
Yönetmen: Ramin Matin
Oyuncular: İbrahim Selim, Pınar Töre, Tuğrul Tülek, Gizem Erdem
Yapım: Türkiye / 2011
Süre: 85 dk.